Görme engelli bir solist ve dört down sendromlu bireyden oluşan ‘Fark Band’ müzik kümesi birinci müziğini yaptı. Dünyaca ünlü müzik kümesi Bee Gees’in ‘Stayin Alive’ müziğini Türkçe’ye uyarlayan Fark Band, 21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü’nde, “Yanımda Ol Benimle Ol” diyerek farkında olmaya davet ediyor.

‘ALGILARI KIRABİLECEĞİMİZE İNANIYORUM’
Toplumsal farkındalık alanında birçok özgün projeye imza atan İstanbul Zihinsel Engelliler için Eğitim ve Dayanışma Vakfı (İZEV), özel ihtiyaçlı bireyler için bir hayat köyü kurmak istiyor ve bu maksat uğruna çalışmaya devam ediyor. İZEV, 2018 yılında Pink Floyd kümesinin ‘Another Brick In The Wall’ müziğinin Türkçe versiyonuna bir klip çekmişti ve klipte down sendromlular yer almıştı. Üç yıl evvel klip oyuncusu olan beş özel ihtiyaçlı birey “Neden kendi müziğimizi kendimiz söylemeyelim?” diyerek Fark Band müzik kümesini kurdu.
“Engelli değil farklıyız” diyen bireyler, bu defa daha müzik yoluyla bütünleşmiş bir toplum davetinde bulunuyor. 70’li yıllara damga vuran müzik kümelerinden Bee Gees’in yaşayan tek üyesi toplumsal farkındalık ismine ‘Stayin Alive’, müziğini İZEV’e bağışladı. Şarkıyı Türkçe’ye ‘Yanımda Ol Benimle Ol’ olarak uyarlayan Fark Band üyeleri Elif Yavuz, Selva Çavuşoğlu, Okan Dinç, Buğra Kurtuluş ve Tan Aytıs, özel ihtiyaçlı gençlerin hayatın her alanında var olabileceklerini bir sefer daha gözler önüne serdi. Dokuz lisanda alt yazılı, işaret lisanı ve sesli betimleme versiyonlarıyla yayınlanan ‘Yanımda Ol, Benimle Ol’un kelamları, İZEV İdare Şurası Lideri Hakan Kural tarafından yazıldı.

Fark Band kümesinin solisti Buğra Kurtuluş, bu projede yer almaktan memnunluk duyduğunu belirleterek hislerini şöyle anlattı:
“Duygularımı saklamayı becerebilen biri değilim. Bu projede çok duygulandım. Benim bu hayatta yapmak istediğim her şeyle örtüşen bir proje oldu. Evvelki periyotlarda müzik ile uğraştığımda bu kadar tesirli olmuyordu. Ne yaparsak yapalım insanların zihinlerindeki algı yıkılmıyordu. Bu projeyle bu algıyı kırabileceğimize hatta kırdığımıza inanıyorum. Beni engelliler gününde sahneye davet ediyorlardı. Halbuki ben birkaç lisanda müzik söyleyebilen bir yorumcuyum. Bu projeyle beni anlayan beşerlerle birlikte olmanın memnunluğu değişik.”

‘HERKES ‘FARK BAND’I TANISIN’
Merve Kılıç (İZEV Genel Koordinatörü): Lisan, fikirlerimizi şekillendiriyor. ‘Özürlü çocuk’, ‘engelli kardeşim’ üzere birçok dışlayıcı kavram sıklıkla kullanıyor. Farkındalık projeleriyle değişime giden yolun lisandan geçtiği bir defa daha hatırlanmış oluyor. Ayrımcı lisan, kırılması gereken bir tuğla. Biz onları farklı olarak tanımlıyoruz, engelli olarak değil, özel ihtiyaçlı bireyler farklıklarıyla var olmak istiyor. İsteğimiz herkesin Fark Band’i tanıması. Onların pop listelerine girmeyi hayal eden bir müzik kümesi olduğunu, engelli olarak topluma ulaşmadıklarını, yalnızca müzik yaparak farkındalık yaratabileceklerini göstermek istiyoruz. Farklılıklarıyla memnun olmak, var olmak istediklerini anlatmak istedik. Tabi ki herkes klibi izlesin, herkes özel ihtiyaçlı bireylerin bir ‘star’ edasıyla bu işi yapabileceğini görsün. Fakat günün sonunda maksadımız bütünleşmiş bir toplum hayal ettiğimizi vurgulamak. Bütünleşmiş toplum derken olağan bireylerle farklı bireylerin yan yana olduğu bir tertibi kastediyoruz. Bütün farklılıkla karşın herkese eşit hayat alanı sağlanması için çalışıyoruz.

SON GAYE HAYAT KÖYÜ
Zihinsel ve bedensel açıdan özel ihtiyacı bulunan bireylerin yetişkinlik ve yaşlılık periyotlarında ömür şartlarını iyileştiren, toplumsallaşmaları ve ferdi hayatlarını sürdürmeleri için şartlar gereğince elverişli değil. Bu bireylerin, aileleri vefat ettiğinde yahut onlara gerekli ömür takviyesini sağlayamadığında hizmeti verebilecek farklı bir kurum yok. Bu yüzden gönderildikleri yerler yaşlı bakım meskenleri yahut ruh ve hudut hastalıkları hastaneleri oluyor. İZEV, Hayat Köyü ismini verdiği projeyle tüm bu şartları sağlayan bir ömür alanı kurmak istiyor. Mimari çizimleri dahi hazır olan proje için tek eksik gerekli olan arazi. Fark Band, Hayat Köyü’nü kurabilmek için birçok şov ve konserde yer almayı planlıyor hatta önümüzdeki Eylül ayında Amerika’da bir konser verilmesi planlanıyor.

EBEVEYNLER EŞİTLİK DAVETİNDE BULUNUYOR
Sibel Pöge (Down Sendromlu İZEV öğrencisi Begüm’ün annesi): Begüm, artık 34 yaşında, iki yaşındayken onda bir farklılık olduğunu anlamıştık. Teşhis konana kadar hastane hastane dolaştığımız hatırlıyorum. Çocuklarımızın eğitim alması için çok çabaladık, Begüm dokuz yaşındayken birkaç istekli veli biraya gelerek o zamanki ismiyle Hürriyet-i Ebediye İlkokulunun yanında bir konteynerda çocuklarımıza istekli öğretmenler tarafından eğitimler verildi. Hürriyet-i Ebediye İlkokulu bugün, ‘Saadet Özel Eğitim Meslek Okulu’ ismiyle özel çocukların okulu oldu. Geçmişten bugüne bakınca farkındalık manasında umutluyum lakin kâfi değil. Çocuklarımızın eşit kurallarda yaşamasını istiyoruz.

Safiye Dinç (Down Sendromlu İZEV öğrencisi Okan’ın annesi): Hekimler, çocuğunuz ne kadar yaşayacağı muhakkak olmaz demişlerdi. Lakin Okan, büyüyüp müzik söyleyen dans eden bir çocuk oldu. Çok çetrefilli yollardan geçtik ve geçmeye devam ediyoruz. Her şeyden evvel çocuklarımızın toplumdan soyutlanmamasını istiyoruz.

Hanife Can Polat (Down Sendromlu İZEV öğrencisi Doğukan’ın annesi): Bizim tasamız, biz öldükten sonra çocuklarımıza ne olacağı tarafında. Bunun için kaidelerin iyileştirilmesini istiyoruz. Toplumdan beklentimiz ise çocuklarımıza ayrımcı gözle bakmamaları, onları kendilerinden biri üzere görmeleri.

Hürriyet