Datça Yarımadası, beşere hem Ege’yi hem Akdeniz’i tıpkı anda yaşatıyor. İki deniz ortasındaki aralığın 800 metreye kadar düştüğü Balıkaşıran, Anadolu’dan ‘ha koptu ha kopacak’ üzere. Şairlerin Datça’yı Anadolu’nun uzak zürafasına benzetmesi bundan… İki denizin rüzgârları, Datça’da havayı da toprağı da bereketlendiriyor. Otlar ve çiçekler, insanın eczanesi oluyor. Tarihçi Strabon’un “Tanrı, insanın uzun ömürlü olmasını isterse onu Datça’ya bırakır” kelamı boşuna değil.
100 kıymetli bölgeden biri
Dünya Doğayı Muhafaza Vakfı’nın (WWF) yeryüzündeki 100 kıymetli bölgeden biri olarak belirlediği Datça, huzurun da kıyısıdır. Datça’ya ilkbahar erken gelir. Yazın kıyıları dolduran kalabalık bu aylarda görülmez. Datça gerçek sakinlerinindir. Piknik sepetlerini alanlar, kekik kokulu doruklara çıkar. Burada zeytin ve badem, dağ ve deniz, yel ve değirmen yan yana gelir. Emekliliğin tadını çıkaran eski değirmenlerin dev pervaneleri, asırlarca buğdayı un etmenin gururunu taşır. Datça hakikaten de rüzgârın yuvasıdır. Yaz sıcağı kıyıları kavururken Datça püfür püfür eser. Rengârenk mavi seyahat guletleri ikili limanlı ilçenin kıyılarında denizkızlarını andırır.
Cennet koylar ortasında
Datça’nın sürprizlerinden biri de içinde su değirmeni olan Ilıca Gölü. Bizans Havuzu da denilen gölün sularının şifalı olduğuna inanılıyor. Biraz ilerdeki yat limanıysa minicik koyuyla ilçenin kalbi. Liman etrafındaki restoranlarda yörenin taptaze balık ve deniz eserlerini kesinlikle deneyin. Datça Yarımadası, tabiat sporlarına meraklı olanlar için de bir memnunluk yeri. Datça – Knidos Yolu, yürüyüş ve bisikletçiler için eşsiz bir parkur. Gökova ve Hisarönü körfezlerinin sarmaladığı yarımadada çabucak her patika, dünya hoşu bir koya açılıyor. Akvaryum, Kızılbük, Kargı, Karaincir, Sarı Liman, Çiftlik, Kurucabük… Datçalıların ‘bük’ dediği birbirinden hoş tam 52 koy var.
Badem çiçekleri tablo üzere
Yaka Köyü, Datça Yarımadası’nın batı ucundaki Knidos’tan evvelki son yerleşim. Köydeki yol üstü kahveleriyse dinginliğe açılan birer kapı üzere. Kahvelerde bademli incir tatlısının tadına bakın. Halikarnas Balıkçısı, yarımadanın ucundaki bu antik kenti Anadolu’nun şakıyan lisanına benzetir. 2 bin 500 yaşındaki kent, beşere adeta dünyanın ucuna geldiğini hissettirir. Datça Yarımadası, badem ağaçlarının bembeyaz çiçekleriyle kaplandığı bu günlerde şık bir gelini anımsatıyor. Ağızda güçlü bir tat bırakan Datça bademi ak, kaba, sıra, diş, yazı ve tüylü üzere isimlerle anılıyor. En makbulüneyse ‘nurlu’ deniyor. Badem ağaçlarının bezediği yaklaşık 70 kilometre uzunluğundaki Datça Yarımadası’nın köyleri tam bu vakitler diğer bir hoş. Kızlan Köyü’ndeki tarihi yel değirmenleri, bir vakitler şapel olarak kullanılan Çatal Mağara, Selçuklu devrinden kalma Hızırşah Mescidi, Sındı’daki kaya mezarları, Alavara’daki kale ve Reşadiye Mescidi görülmeye paha yerlerden. Emecik ve Burgaz kalıntıları da yörede tarihin izini sürmek isteyenleri bekliyor. Denizden uzak Eski Datça arnavutkaldırımı sokaklarında geçmiş vakit sıcaklığını yaşatıyor; bal renkli taş meskenleri, küçük bir meydanın etrafına yayılıyor.
Ne yenir, ne alınır, nerede kalınır?
Zeytinyağlı ve kekikli kurutulmuş domates, ısırganotu kavurması, koruk salatası, kapari turşusu, deniz börülcesi, kabak çiçeği dolması ve deniz eserleri Datça sofrasından eksik olmayanlar.
Cumartesi günleri kurulan Datça pazarı, şenlik alanına dönüşüyor. Bal, badem, zeytinyağı sabunu, çubuk tarçın, nazar boncuğu, altınçiçek, fesleğen, denizkerevizi, acur, pomelo, çökelek peyniri alabilirsiniz.
Eski Datça’da butik otele dönüştürülen yöreye mahsus taş konutlarda konaklayabilirsiniz. Deniz kıyısını tercih edenler için Hayıtbükü ve
Palamutbükü başta olmak üzere Datça koylarını öneririm. Birçok alternatif var.
UKKSA’da sanat dolu günler
Milletlerarası Knidos Kültür Sanat Akademisi (UKKSA), başta plastik sanatlar olmak üzere sanatın pek çok kısmında faaliyet göstermeyi unsur edinmiş çok taraflı bir akademi. UKKSA, hareketli bir periyoda girmeye hazırlanıyor. Çocuklara yönelik olarak organize edilen çevrimiçi fotoğraf ve sanat atölyelerinin yanı sıra mart ayında seramik, fotoğraf, heykel atölyeleri ve yoga kampları başlayacak. Bilgi için: www.ukksakademi.com
Hürriyet
