İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki binada yapılan duruşmada, 2 tutuklu sanık, müşteki Mithat Halis, müşteki Fenerbahçe Spor Kulübü Genel Sekreteri Burak Kızılhan ve kimi idare konseyi üyeleri ile taraf avukatları katıldı. Birtakım sanıklara ise bulundukları cezaevlerinden Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanıldı.
Duruşmada söz veren müşteki Mithat Halis, menajer olduğunu, 2011 yılındaki şike operasyonu sürecinde de Almanya, Avusturya ve Fransa’yı kapsayan bir menajerlik şirketinde paydaşlık yaptığını söyledi.
Şike operasyonu sürecinde mesleksel ve özel hayatında çok yıprandığını kaydeden Halis, “Yurt dışında yaşıyordum, bu davanın sanıklarından biri haline getirildim. Hiçbir hatanız yoksa dahi beşerler size ön yargıyla bakıyor. Özel işlerimde ziyan gördüm. Birçok insan yargılandı gördük. Çok kıymetli bir tezgahın içinden geçtiğimizi, bu tezgahın büyük bir kumpasa dönüştüğü gördük.” dedi.
Halis’in akabinde, o periyot Fenerbahçe Spor Kulübü Lideri olan Aziz Yıldırım’ın 3 Temmuz sürecinde tutuklanmasına karar verilmesinin akabinde götürüldüğü Metris Cezaevi’nin o tarihteki müdürü Zeki Uzun şahit olarak söz verdi.
Şu anda bir öteki cezaevinde müdürlük yapan şahit Uzun, Aziz Yıldırım’ın cezaevine getirilmeden evvel tutuklanacağından haberleri olduğu argümanlarının gerçeği yansıtmadığını, Yıldırım’a özel yer ayrılmasının kelam konusu olmadığını, tutuklanacağını dahi bilmediklerini kaydetti.
Uzun, mahkeme liderinin, “Aziz Yıldırım’ın o periyot Cübbeli Ahmet Hoca ile birebir koğuşta kaldığına dair beyanlar var. Yıldırım’a karşı özel bir muamele yapılması, kin ve garezle hareket edilmesi kelam konusu muydu?” sorusu üzerine, şu cevabı verdi:
“Aziz Yıldırım cezaevine geldiğinde, sıhhat sıkıntılarından ötürü revir koğuşuna verildi. Cübbeli sonradan getirildi, revir 2 koğuşuna verildi. Başka farklı odalarda kaldılar. Aziz Yıldırım’ın tutuklandığını ben de kamuoyunda öğrendim. Kendisine başka tutuklulara yapıldığı üzere muamele yapıldı.”
”KİMİN TUTUKLANMAYACAĞINI BİLEMEYİZ”
Fenerbahçe avukatı Naim Karakaya’nın “Herhangi büyük soruşturmalar operasyonlar öncesinde size cezaevinde yer açılması istikametinde talep gelir mi?” formunda soru yöneltmesi üzerine Uzun, “Hayır, zira biz kimin tutuklanıp tutuklanmayacağını bilemeyiz. Bizim cezaevinde her vakit için yer vardı aslında.” karşılığını verdi.
Duruşmada daha sonra FETÖ irtibatından ötürü diğer bir belgeden tutuklu Özgür Kaya şahit olarak dinlenildi.
Şahit Kaya, FETÖ’nün mahrem imam yapılanması içerisinde MİT’ten sorumlu temsilci pozisyonunda misyon yaptığını belirterek, şunları söyledi:
“3 Temmuz’dan 2-3 ay kadar önceydi, Sincan’da mahrem yapılanma içinde bir toplantı yapıldı. Ben o devir MİT mahrem imamının altındaki temsilci pozisyonundaydım. Ben de o toplantıya katıldım. Fenerbahçe’ye yönelik operasyon yapılacağı, Fenerbahçe lideri dahil kimlerin gözaltına alınacağı konuşuldu. Yöneticilerin ismi verildi. Aziz Yıldırım’ın ismi net olarak geçti. Mecnun Otyakmaz’ın da ismi tutuklanacaklar içinde geçti. Fenerbahçe’ye yapılacak operasyon başka spor kulüplerinden daha fazla ses getireceği için Fenerbahçe seçildi. Emel hükümete gözdağı verip hizaya çekmekti.” sözlerini kullandı. Duruşmaya, yarından itibaren 20 Kasım’a kadar sanıkların ek savunmalarının alınmasıyla devam edilecek.
– İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, “bir numaralı” sanık FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in 35 yıldan 85 yıla kadar, kapatılan Vakit Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı’nın 35 yıldan 78 yıla kadar mahpusla cezalandırılması talep ediliyor.
Eski Samanyolu Yayın Kümesi Lideri Hidayet Karaca hakkında 35 yıldan 80 yıla kadar mahpus cezası öngörülen iddianamede, eski milletvekili İlhan İşbilen ve iş adamı Muammer İhsan Kalkavan’ın 35 yıldan 85 yıla kadar mahpus cezasına çarptırılması isteniyor.
İddianamede, devrin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Memnun Ekizoğlu, İstanbul Organize Kabahatler ile Gayret Şube Müdürü Nazmi Ardıç, kapatılan Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan, Prof. Dr. Suat Yıldırım, avukat Orhan Faziletli, eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer ve avukat Cemalettin Memnun ile öbür 95 sanık hakkında da çeşitli mühletlerle mahpus cezaları talep ediliyor.
Mahkeme heyeti, 3 Temmuz 2020’de görülen duruşmada, firari sanıklar ile haklarında sırf “silahlı terör örgütü üyeliği” suçlaması bulunan kimi sanıkların belgesini ayırmış, böylelikle sanık sayısı 87’ye düşmüştü.
Hürriyet
