Galatasaray Spor Kulübü’nün yeni üyeleri, Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Stadyumu’nda düzenlenen merasimle berat ve üyelik kartlarını teslim aldı.
Merasimde konuşan Lider Mustafa Cengiz şu sözleri kullandı:
“Değerli Galatasaraylılar. Girdiğimde biraz şaşırdım. Galatasaraylı olmak sahiden bir ayrıcalık. Bunu gördüm. Bu kadar sıkıntı, riskli, virüsün takla atarak form değiştirdiği bir ortamda bu kadar insanın Galatasaraylı olmanın verdiği heyecan ve cüretle burada olması beni harikulade memnun etti. Galatasaray’a en gerekli şeylerden birisi o cüret ve yürektir. Burada olmanız beni çok keyifli etti. Birtakım şeyler tabir edilemez. Birtakım şeylerin hisleri tam olarak sergilenemez.”
“Gerçekten Galatasaraylı olmak bir ayrıcalıktır”
“Gerçekten Galatasaraylı olmak bir ayrıcalıktır. Galatasaray’a üye olmak ekstra bir ayrıcalıktır. Vefat eden üyelerimizin akabinde yaklaşık 15 bin küsür üyemiz var. Şu anda 9 bin 800’ü faal, aidatını ödemiş üye durumunda. Türkiye’de bu kadar çok taraftarı olup bu kadar az üyesi olan kulüplerden biriyiz. Bunun hem olumlu hem de olumsuz tarafları var. Taraftarlar üye olmak istiyor. Tüzüğümüz buna müsaade vermediği üzere üyelik aidatlarımız da biraz yüksek. 20 bin TL. Bunun bize topluluk olarak maddi manada çok büyük katkısı var. Aile üyelerimiz ve Galatasaray Lisesi alınmasın lütfen. Galatasaray Lisesi, sonsuza kadar yaşayacak ve sonsuza kadar inşallah bu haklarına devam edecekler. Bizi keyifli eden, bilhassa D kümesine, yani olağan üyeliğe olan müracaatların her yıl sabit kalıp artması. Reddedilme duygusu herkesin başına bir devir gelmiştir. Çok acı bir his. Şunu bilsinler ki o üyeleri biz reddetmedik. Kapasiteden dolayı, tüzüğün verdiği sınırlamalardan dolayı kabul edememe durumuna geldik. Asla reddedilmediler. Ben bu nedenle üyelik müracaatlarını her yıl yine tekrar etmelerini, bizi dinleyen üye olamamış kardeşlerimden istirham ediyorum. Benim için fark etmez, üye ya da taraftar. Ben yıllarca çaba ettim, kıymetli misyonlarda bulundum. Bir gün ileride anlatırım. Galatasaray’a üye olmak nitekim çok sıkıntı. O yüzden lütfen o üyelik kartının değerini bilin. O kartın size getireceği çok avantaj yok; ama şunu bilin ki siz Türkiye’de futbolla ilgilenen yüzde 91 civarında bir kitlenin yüzde 45’ine aitsiniz. Galatasaray’da aidiyet duygusu, sadakat, vefa ve teşekkür duygusu çok kıymetli bedellerdir. Biz kendimizi yalnızca ilişkin hissetmeyiz. Tıpkı vakitte sadığız ve kim ne yapmışsa, milimetrik bir şey yapmış olsa da teşekkür ederiz.”
“Dünyada 100 milyona yakın Galatasaray sempatizanı var”
“Sevgili Galatasaraylılar. Sizleri ve bizleri bir ortaya getiren bu bedelli armaya, bunu tesis eden sevgili Ali Sami Yen’e ve cumhuriyetimizin banisi Mustafa Kemal Atatürk’e teşekkür eder, bir kere daha hürmetle anarım. Sinema izlerken aklıma UEFA’daki savunma geldi. Savunmanın birinci özü şuydu. Hepiniz lise okudunuz mu, diye sordum. Karşımızdaki heyet çok pahalıydı. Avrupa’nın De La Creme’sı… İnsan Hakları Liderleri, dışişleri bakanları, başbakanlar, büyükelçiler… Lise okudunuz mu dedim… Bir lisede okuyorsunuz, 5-6 genç bir ortaya geliyor ve bir kadro kuralım diyorlar. O lisede bir odada, kurulan ekip, taraftar sayısı olarak Türkiye’nin en büyük ve dünyada en büyüklerden biri oluyor. Dünyada 100 milyona yakın Galatasaray sempatizanı var. Kendimi bildim bileli Galatasaraylıyım. Yüzde 9’luk bir fotoğrafın futbolla ilgisi yok. Azamî yüzde 17’lik bir resmi çıkardığınızda yüzde 45’lik kesim Galatasaraylı. Savaşların olduğu o şiddetli periyotta Ali Sami Yen nasıl bir ekip kurmuş ki bu hale gelmiş… Bundan çok gurur duymalıyız. Dünyada hiçbir kadroya, hiçbir sivil toplum örgütüne nasip olmamış bir ekibin, inanışın temsilcileriyiz. Ebediyen, kıyamete kadar sürsün diyoruz. Galatasaraylı olmak çok değerli bir ayrıcalıktır. Medyatik etkileşim açısından devamlı birinci dört içinde olan bir ekip Galatasaray.
“Yönetimlerin istediği teşekkür ve vefa”
“Çok hayati işler yapılıyor. Bana teşekkür etmeyin. Muhakkak bir yaştan sonra beni etkilemiyor bunlar; lakin maneviyat değerli. Ada için iki dava açtık. Öbür dört dava bizden evvel açılmıştı. Küçümsemiyorum lakin o davaların birden fazla kaybedildi. Demek ki davaları yerinde ve yanlışsız kanalları kullanarak açmışız. Bunda elbette katkıda bulunan tüm topluluğun tesiri var. 15 bin küsür üyemizin duasını, öbür dünyadan iyi hislerin buna tesiri var. 5 ayda biz bunun gururunu yaşadık; fakat medyada bir söz yazın yahu! Ada’da kaç aydır, kaç yıldır davalarımız sürüyor. Bizi bırakın, boş verin… Bunlar prim aldı, seçimi götürür diyorlar. Şahsım ismine söylüyorum, götürmese daha iyi. İdare konseyindeki birçok arkadaşımızın bu nasıl iş diye şevki ve morali bozulmuş durumda aslında. Biz bugün varız, yarın yokuz. İnşallah 50 yıl daha bu idarede kalacağız, 50 yıl sonra birileri gelebilir (!). İdarelerin istediği teşekkür ve vefa. Bu kadar.”
“Devamlı yeri yazıyorlar”
“Florya’yı kurtardık. Birinci Florya mukavelesine öbürleri imza atmıştı. Atabilirler o kaidelerde. Onu da eleştirmedim; ancak Florya ve Riva kontratları bile bize ihale edildi. Biz o kontratları aldık, tümüyle yeniledik ve Galatasaray topluluğuna kalmasını sağladık. Hem de imarlı halde, dört sene evvel ödediğimiz fiyata aldık. Yeniden teşekkür alamadık. Bilhassa medyaya sesleniyorum. Benden, Abdurrahim Bey’den, Yusuf Bey’den, Dilek Hanım’dan hoşlanma anlarım; lakin realiteyi yazsana kardeşim! Devamlı yeri yazıyorlar. Hepsi bahçıvan oldu.”
“Hocamızla esasen görüşüyoruz”
“Biz kendi ortamızda hocamızla aslında görüşüyoruz. Futbolcularla değil… Bir şeyleri şuurlu olarak Galatasaray’ın önüne bunları medyanın muhakkak bir resmi çıkartıyor. Bunlar şuurlu yapılıyor. Bu tuzağa bilhassa genç taraftarlarımız çok düşüyor. Yenildik… Yenilebiliriz. Kıymetli olan savaşı kazanmak! Biz bir çatışma kaybettik. Olabilir. Daha da kaybedebiliriz; lakin bizim ana maksadımız savaşı kazanmak. Mayısta bakacağız. İnşallah mayısta biz bu savaşı kazanacağız. İnanç, itimat ve dua ile kazanacağız.”
Hürriyet
