İran’da ekonomik meseleler ve hayat pahalılığıyla boğuşan halk, ABD Lideri Joe Biden’dan ülkelerine yönelik yaptırımları kaldırmasını beklerken Tahran idaresinin de bu noktada adım atmasını istiyor.
Tahran ile Washington ortasında nükleer mutabakat, yaptırımlar, füze programı ve bölgesel faaliyetlerle ilgili karşılıklı atışmalar devam ediyor ve iki taraf da oburunun evvel taahhütlerine uyması gerektiğini savunuyor.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Manevî hükümeti, Biden’ın yaptırımları kaldırmasından umutlu lakin muhafazakar kesim nükleer muahedeyi zora sokacak adımlar atmaktan geri durmuyor.
Öte yandan Katar ve Irak üzere ülkeler, İran ile ABD ortasında ara buluculuk için teşebbüslerini sürdürüyor. Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin’in 3 Şubat’taki Tahran temaslarının akabinde dün de Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani İran’ın başşehrindeydi.
Diplomasi alanında bu gelişmeler yaşanırken AA muhabiri, ekonomik krizle boğuşan Tahran halkına 4 Kasım 1979’da işgal edilen ABD Tahran Büyükelçiliğinin önünde Biden idaresinden beklentileriyle ilgili mikrofon uzattı.
Kamera karşısında konuşmak istemeyen kimi vatandaşlar, nükleer muahede ve yaptırımlarla ilgili İran idaresinin “kusurlu” olduğunu ve Tahran idaresinin geri adım atması gerektiğini savundu.
Muhafazakar seçmenlerin bir kısmı ise ABD’ye karşı taviz verilmemesi gerektiğini lisana getirse de yaptırımların kalkmasının İran’ın faydasına olacağını belirtti.
İran ile ABD ortasındaki alakaların eski Lider Donald Trump’tan evvelki kurallara dönmesini isteyen Tahranlı genç esnaf Sasan Celili, “Tahran ile Washington müzakere masasına oturmalı ve tavırlarını değiştirmelidir. Nükleer mutabakatın devam edebilmesi için efor gösterilmelidir. Bu hem İran hem de ABD için iyidir.” diye konuştu.
Biden’ın yaptırımları azaltması ve müzakere masasına dönmesi gerektiğini savunan Celili, Manevî hükümetine de müzakereleri başlatması davetinde bulundu.
Celili, “Biden, Trump’tan çok farklı. Onları birbiriyle mukayese edemeyiz. Demokratlar ve Cumhuriyetçiler birebir değildir. ABD’de yeni idarenin iş başına gelmesi tekrar müzakereler için iyi bir fırsat. Artık bir uzlaşı sağlanmalıdır zira İran halkı pahalılıktan ve geçim kederinden nitekim çok güç durumda.” dedi.
“BİDEN HÜKÜMETİNİN YAPTIRIMLARI KALDIRACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM”
İranlı Ebulfezl Abadi de Washington idaresinin nükleer mutabakata dönmesi ve yaptırımlara son vermesini beklediklerini söz etti.
Abadi, “Yeni lider Biden, bir iyilik yapsın ve yaptırımları kaldırsın. Yaptırımlar kalkmazsa halkın durumu çok daha makus olur. Biden hükümetinin yaptırımları kaldıracağını düşünüyorum. Buna karşılık İran devleti de nükleer muahede çerçevesindeki taahhütlerine bağlı kalmalıdır.” görüşlerini paylaştı.
Emekli Abbas İftihari ise hem Tahran hem de Washington idaresinin adım atmasını isteyerek, niyetlerini şöyle lisana getirdi:
“Biden daha ölçülü bir insan, İran ile müzakere yapmalı ve iki tarafın çıkarına olacak bir sonuca ulaşılmalı. Hiçbir ülkeye düşmanlığımız yoktur, oturup tüm hususlar müzakere edilmelidir. İki tarafın da razı olacağı makul biz tahlil için müzakereden daha iyi bir yol yoktur.”
“ABD YAPTIRIMLARI KALDIRMADAN İRAN’IN EKONOMİK MESELELERİ ÇÖZÜLMEZ”
Tekrar emekli vatandaşlardan Behmen Serahani, Biden’a milletlerarası kontratlara bağlı kalması ve yaptırımları kaldırması davetinde bulunarak, “ABD yaptırımları kaldırmadan İran’ın ekonomik sıkıntıları çözülmez. O nedenle hem İran hem de ABD bir adım atmalıdır. Oturup barışçıl bir biçimde problemlerini halletmeliler. Bir ortaya gelip konuşmadan tahlil bulunmaz.” sözlerini kullandı.
Tahran idaresini eleştiren Hüseyin Ahmedi ise yaşadıkları meselelerin harici değil dahili nedenleri olduğunu savundu.
Ahmedi, “Yaşadığımız problemlerin ABD ve öbür ülkelerle ilgisi yok. Bizim problemimiz içeride ve idareyle ilgili. Dolar çıksa da inse de fiyatlar daima olarak artıyor. Yaptırımlar, pahalılık ve başka sıkıntılar içeriden kaynaklı. Yaptırımlar kalksa da hiçbir şey değişmez. Ülkede yapısal ıslahatlara gidilmelidir.” diye konuştu.
Hürriyet
