AA muhabirinin Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edindiği bilgiye nazaran, Tatar’ın, Lute’a, Kıbrıs’ta başlayabilecek muhtemel müzakere süreci öncesinde Türk tarafının duruşuyla ilgili net ve kararlı bildiriler vermesi bekleniyor.
Tatar, Lute’a, 52 yıldır müzakere edilen Kıbrıs probleminde Rum kısmının uzlaşmaz tutumu yüzünden kalıcı bir sonuca ulaşılamadığını anlatacak.
Görüşmede, Kıbrıs’ta taraflar ortasındaki istikrarın yeninden tesis edilmesi için hükümran eşitlik temelinde ve iki tarafın/devletin eşit statüsü sağlanamadan ne Ada’da ne de bölgede istikrar sağlamanın mümkün olacağı aktarılacak.
Kıbrıs probleminin, tarafların hâkim eşitliği prensibinde, fiili iki devletin milletlerarası hâkim statülerinin sağlandığı tabanda çözülmesinin, Kıbrıs’a ve bölgeye istikrar ve itimat getireceği tabir edilecek.
Kıbrıs’taki çözümsüzlüğün, Ada’nın yanı sıra bölgenin güvenlik ve istikrarına da önemli bir olumsuz tesir yaptığı, Rum tarafının bu tavrının, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynakları konusunda yapılabilecek iş birliğinin de önüne geçtiği vurgulanacak.
Ada’da rastgele bir tarafın başkasına karşı üstünlüğe sahip olması halinde, bölgede istikrar ve itimadı sağlamanın mümkün olmayacağı söz edilecek. Rum tarafının üstünlüğüne dayalı bir uzlaşının ne Kıbrıs’a ne de bölgeye huzur getireceğinin fiili olarak görüldüğüne de dikkat çekilecek.
GÖRÜŞMELER CRANS MONTANA’DA KALDIĞI YERDEN BAŞLAMAYACAK
Öte yandan, Kıbrıs müzakerelerinin 2017’de Crans Montana’da kaldığı yerden devam edemeyeceği ve Türk tarafının tekrar federasyonu görüşmesi üzere bir durumun kelam konusu olmadığının da altı çizilecek.
Görüşmede, müzakerelerin lakin hükümran eşitlik temelinde ve memleketler arası statüde eşit iki devletin kabul edildiği tabanda başlayabileceği, bunun dışında hiçbir müzakerenin manası kalmayacağı ve bu türlü bir sürecin de başlamayacağı kararlılıkla anlatılacak.
Kıbrıs sıkıntısında Kıbrıs Türk tarafının savunacağı bu yeni siyasetin, Türkiye ile koordineli geliştirildiği ve Türkiye ile KKTC’nin birebir çizgide bu çabayı götüreceği de kararlılıkla tabir edilecek.
Türk tarafının, Kıbrıs’a ve bölgeye, barış, istikrar, huzur ve iş birliği getirmesi öngörülen bu yapan vizyonu, yakın vakitte BM öncülüğüne garantör devletlerin de katılacağı, 5+1 formatında Kıbrıs bahisli bir gayri resmi konferans da dahil, tüm milletlerarası görüşmelerde kararlılıkla gündeme getirilecek.
Kıbrıs’ta kalıcı barışın, bir tarafın hakimiyetçi davranışları ve siyasi dengesizliğin devam etmesiyle mümkün olamayacağı da anlatılacak.
Cumhurbaşkanı Tatar, Lute’u yarın saat 14.30’da makamında kabul edecek. Bugün Ada’ya gelecek Lute, yarın sabah evvel Güney Kıbrıs Rum İdaresi (GKRY) önderi Nikos Anastasiadis ile görüşecek.
Lute, görüşmelerde, Kıbrıs’la ilgili gayri resmi 5+1 toplantı organize etmeye yönelik çalışmalar yapacak.
Geçen yıl aralık ayı başında Ada’ya gelen Lute, Tatar ve Anastasiadis ile farklı ayrı görüşmüş, daha sonra Atina ve Ankara’ya giderek, 5+1 toplantı için taban yaratmaya yönelik temaslarda bulunmuştu.
TATAR’DAN GUTERRES’E DAVET
Öte yandan, Cumhurbaşkanı Tatar, 6 Ocak’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e gönderdiği mektupta, Kıbrıs’ta iki taraf ortasında bir ortak taban olup olmadığını tespit etmek emeliyle yapılacak gayriresmi ve 5+BM formatında bir toplantıyı desteklediklerini belirtmişti.
Tatar, “Adil, gerçekçi ve sürdürülebilir bir uzlaşı için, Kıbrıs’ta ve bölgemizde karar süren yeni şartlar ışığında, iki taraf ortasında, eşit milletlerarası statüye sahip iki hâkim devlete dayalı bir iş birliği münasebeti kurulmasını amaçlıyoruz.” sözlerini kullanmıştı.
BM Genel Sekreteri’ni, Ada’da hâkim eşitlik ve iki devlete dayalı iş birliği formülüne açık fikirlilikle yaklaşmaya ve Kıbrıs Rum tarafını da tıpkı tavır içinde olması için ikna etme konusunda yardıma davet eden Tatar, “Kıbrıs sıkıntısını müzakere yoluyla çözme gayretlerinde bir dönüm noktasındayız.
Sorunu son bir tahlile kavuşturmak için bu fırsatı kıymetlendirerek azami çabayı göstermede ilgili herkesin sorumluluğu var.” değerlendirmesinde bulunmuştu.
Hürriyet
