Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök (ODTÜ Rektörü)
DÜNDEN BUGÜNE ÜNİVERSİTE
Kökleri Platon ve Aristo’ya uzanan üniversite kavramı; bilginin üretilmesi ve bunun topluma yayılması evresinde değerli misyonlar üstlenen bir yapıyı tabir eder. Bu vazife, toplumsal gelişmeler ışığında değişip, dönüşerek gelişmiştir. Günümüzde teknokentler, kuluçka ve girişimcilik merkezleri aracılığıyla üniversite; bilginin yaratılması, kullanılması ve yayılmasına yönelik üçlü sacayağını oluşturmaktadır. Artık disiplinler üstü çalışmalarla tüm dünyayı etkileyecek somut çıktıların elde edildiği bir üniversite ortaya çıkıyor.

DEĞİŞİMİN ÖNCÜSÜ
Değişen ve gelişen toplum ve insan gereksinimlerine nazaran şekillenen; hayat uzunluğu tahsili daima kılabilen; yer, alan, kısım hudutlarını ortadan kaldıran; muhakkak alanlarda uzmanlaşarak tematik çalışmalara ağırlaşan; topluma tesirleri münasebetiyle dönüştürücü ve öncü nitelikler taşıyan bir üniversiteden kelam etmek mümkün. Üniversite tahsilinin toplumun gerekliliklerine bağlı olarak formlandığı; toplumsal değişim ve dönüşümün hem sonucu hem de öncüsü olduğu söylenebilir.
Üniversite, gençlerin yalnızca ferdi gelişimlerine yönelik olmakla kalmayıp iş ve toplumsal yaşama bedel katmalarına yönelik olarak onları geleceğe hazırlamak üzere çeşitli imkanlar sunuyor.

HAYATA ÖNDE BAŞLA
Üniversitenin farklılaşan misyonu doğrultusunda ODTÜ’nün de misyonu; yaratıcı ve eleştirel düşünmeyi, yenilikçiliği ve liderliği besleyerek harikalık seviyesinde araştırma yapmak, eğitim vermek ve topluma hizmet etmektir. Bu misyon doğrultusunda, sorgulayıcı bir yaklaşımla bilimsel özgürlüğü göz önünde bulunduran, araştıran, yaratıcı, yenilikçi, analitik niyet ile sorun çözme yeteneği yüksek, etrafa, beşere ve toplumsal sorumluluğa hassas, bireylerin meslekten daha fazla edinimle mezun olmasını sağlamaktayız. Bu sayede yaratıcı ve eleştirel düşünmeyi öğrenen bireyler; profesyonel ömürde aranan çalışanlar, üst seviye yöneticiler olarak yüksek kabul görmektedirler.

ODTÜ’LÜ OLMAK
Birinci jenerasyon üniversitenin gerektirdiği “eğitim”; ulusal ve memleketler arası başarılara imza atan akademik takım, teorik bilgiyi pratikte de uygulamaya imkan tanıyan laboratuvar ve atölyeler aracılığıyla sağlanıyor. ODTÜ; YÖK’ün 2018 Üniversiteler Yıllık İzleme ve Kıymetlendirme sonucuna nazaran, “eğitim ve öğretim alanında en başarılı üniversite” seçildi. 108 yüksek lisans ve 69 doktora programı, ulusal ve milletlerarası boyutta araştırmalar gerçekleştiren merkezleri bulunuyor.

Prof. Dr. Tamer Yılmaz (YTÜ Rektörü)
ŞARTLARI ANALİZ EDİN
34 yıl evvel heyecanlı bir öğrenci, genç bir mühendis adayı olarak adım atmıştım Yıldız Teknik Üniversitesi’ne. Uzun seyahatimde şimdiki heyecanım değişik zira mensubu olduğum 110 yıllık büyük Yıldız Ailesi’ni, artık Rektör olarak temsil ediyorum. Siz genç arkadaşlarıma önereceğim birinci şey içinde bulunduğunuz şartları hakikat analiz etmeniz olur. Bu noktada benim ya da öbür kimsenin tecrübe bazlı tavsiyede bulunamayacağı bir periyotta üniversite amacına gerçek yol almaya çalışıyorsunuz. Zira hiçbirimiz pandemi üzere ezber bozan bir periyottan geçerek hazırlanmadık üniversiteye. Umuyorum ki yaşadığınız her zorluk, sizi hayallerinize ulaştıracak köprüler olacak.

YENİLİKÇİ BAKIŞ AÇISI DEĞERLİ
Bazen yola hayal ettiğiniz yerde başlamasanız bile, meslek seyahatinizi sizi memnun edecek istikamete çevirebilirsiniz. Muvaffakiyetin formülü de açıktır: Çalışkan, istikrarlı ve nizamlı olmak. Ben bunun üzerine cüreti ve güçlü bağlantısı de ekliyorum. Özgüveniniz yüksek olsun. Üniversite bu noktada sizi desteklemekle birlikte “yenilikçi” bakış açısı da kazandıracak. Bu yenilikçi bakışı hayatınızın merkezine yerleştirirseniz, hangi işi yaparsanız yapın kesinlikle birkaç adım önde olursunuz.
büyümeye devam ediyoruz. YTÜ’de 11 fakülte, 2 enstitü, 300’den fazla laboratuvar var. 1697 akademisyenimiz ve 37 bin 932 öğrencimizle büyük bir aileyiz. ERASMUS programıyla, yurtdışına en çok öğrenci gönderen üniversiteler ortasında üst sıralardayız. Bilhassa Bilgisayar ve Sanayi Mühendisliği mezunlarımız en yüksek işe yerleşme oranına sahip. YTÜ, “yenilikçi, özgüvenli, gaye ve hayalleri büyük” gençlerle büyüyor. Yani sizlerle.

Prof. Dr. Özlenen Özkan (Akdeniz Üniversitesi Rektörü)
TEKNOLOJİYİ YAKINDAN TAKİP EDİN
Yaşadığımız bilişim çağında bilgiye ulaşmak artık çok kolaylaştı. Bu periyotta üniversite eğitiminin, yalnızca teorik bilginin öğrenciye aktarılmasıyla hudutlu kalması düşünülemez. Gençler dünyayı, ekonomiyi, bilimi, teknolojiyi takip etmeli; dünyanın nereye evrildiğini gözlemleyip kendilerini ona nazaran donatmalı. Hudutların kalktığı ekonomik dünyada kendi alanlarında başarılı isimleri yakından takip etmeli ve örnek almalı. Çağımızdaki süratli dönüşüm artık sağlıktan mühendisliğe ve hatta hukuka kadar her alanda teknolojinin kullanımını artırıyor. Başta yazılım olmak üzere 21’inci yüzyılın jargonuna hakim olmayı gerektiriyor. Artık herkesin teknolojinin nimetlerinden faydalanması gerekiyor.
Üniversiteler bu süreçte gençlerin yanında olmalı. Farklılık yaratılabilecek uygulamaların başında öğrencilerin mesleksel tecrübeyi eğitim mühletince deneyimlemesi geliyor. Bu da üniversite ve iş dünyasının iş birlikleri ile mümkün. Bu işbirliği yalnızca uygulamalı eğitim ve staj imkanı ile kalmayıp kısım ve müfredat belirlemeye kadar birçok alanı kapsamalı. Üniversite yerleşkesi sunduğu özgür iklim ve ömür alanlarıyla şahsî gelişim için aile ömründen sonra kıymetli bir vazife üstleniyor. Öğrencilerin üniversitelerin sunduğu imkanları hakikat bir formda ve vaktinde değerlendirmeleri ve alanında en başarılı isimleri takip etmeleri gerekiyor.

Prof. Dr. Meryem Tuncel (Çukurova Üniversitesi Rektörü)
NE OLDUĞUNUZ DEĞİL NE BİLDİĞİNİZ DEĞERLİ
Üniversite tercihi geleceğimizi belirleyen çok kıymetli bir mukadderat anıdır. Bu karar sürecinde bir sıralama yapmak gerekirse; program, üniversite ve kent tercihlerine dikkat etmeli. Üniversiteler, öğrencilerin, bilimsel ve profesyonel hayata hazırlık ve başlangıç noktasıdır. Mezun olduğumuz üniversite hayata başlangıcımızda temel bir evre, geleceğimiz içinse kıymetli bir ölçüt ve göstergedir.
Günümüzde öğrenci merkezli olarak, eğitim ve öğretimin yeni ve yaratıcı yaklaşımlarla güçlendirildiğini görüyoruz. Bilhassa bulunduğumuz bilgi ve bilişim çağı ile gelişen teknoloji eğitimin ve akademinin de evrilmesine neden oluyor. Geldiğimiz noktada artık teknolojiyi kullanan üniversiteler değil öğrencisi ve öğretim elemanlarıyla birlikte teknolojiyi üreten ve eğitim programlarına bunu yansıtan üniversiteler fakat üst sıralarda yoluna devam edebilecektir.
sevdiğiniz işi yapın
Bulunduğumuz çağda “ne olduğunuz değil ne kadar bildiğiniz önemli”. Unutmayın ki, lakin bilginizle bir kıymet oluşturursunuz ve lakin paha oluşturduğunuzda siz başarıyı, muvaffakiyet sizi takip eder. Öbür değerli bahis sevdiğiniz işi yapın ve çabuk vazgeçmeyin, umudunuzu hiçbir vakit kaybetmeyin. Umudun olmadığı yerde başarısızlık tescillenmiş demektir. Bununla birlikte başarısızlığı tatmadan yaşamak imkansızdır. Kıymetli olan başarısızlıklardan da yeni çıkışlar için tecrübeler edinmek, bunlardan da dersler çıkarabilmektir.

Prof. Dr. Necdet Budak (Ege Üniversitesi Rektörü)
DEĞİŞEN DÜNYAYA ENTEGRE OLUN
gençlerimize teklifim, gelişen ve değişen dünyaya süratlice entegre olun ve bunun ön şartı olan yabancı lisana tartı verin. Dünyada olan bitene karşı hassas ve farkındalığı yüksek bireyler olun ki; geleceğe taraf verebilin.
Potansiyel ve yetenekleriyle uyumlu alanlara yönelin. Bu başarılı bir mesleğin birinci şartlarından biridir. Mesleksel manada kazandığınız niteliklerin yanı sıra ferdî gelişiminize de ehemmiyet verin. Farklı kültürleri tanımak, kültürel ve toplumsal faaliyetlere katılmak ve sporu hayatlarının kıymetli bir modülü haline getirmek de gençlerimizin hayata öbür bir perspektiften bakmasına imkan sağlar.

ÖĞRENCİYİ MUTLU EDEN ÜNİVERSİTE
Başarılı bir gelecek, güçlü bir ülke için gençlerimizin çağı yakalayan bireyler olması önemli değer arz etmektedir. Bu noktada üniversitelere önemli sorumluluklar düşüyor. Gençlerimizi hayata hazırlarken eğitim- öğretim faaliyetlerimizi çağın değişen şartlarına entegre etmeli; sosyo- kültürel olarak onların gelişimine imkan sağlayacak koşuları hazırlamalıyız. Bizler, Ege Üniversitesi’nde okuyan gençlerimizin yalnızca akademik alanda değil, hayatın her alanına ahenk sağlayacak biçimde eğitim almalarını önemsiyor, çalışmalarımızı bu amaçlar doğrultusunda sürdürüyoruz. Yalnızca öğretim sürecinde değil iş hayatına hazırlık sürecinde de yanlarında oluyor, meslek hayatlarına yanlışsız adımlarla ilerlemeleri için Meslek Planlama ve Muvaffakiyet Koordinatörlüğü’müz bünyesinde öğrencilerimize profesyonel dayanak sağlıyoruz.

Prof. Dr. Hamdullah Şevli (Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü)
GELECEK ELBİSESİNİN EN KIYMETLİ DÜĞMESİ
ÜNİVERSİTE yılları tüm hayatı kapsayacak derecede kıymetlidir. Bugün geldiğim noktada meslek hayatımı, niyet ufkumu, etrafımı belirleyen kıstasın da bu periyot olduğunu söylesem sanırım kimseyi yanıltmış olmam. Bu değerli bir periyodun kararını verirken hayli hassas davranmak gerekir. Zira “nasıl bir üniversite?” kararı, gelecek elbisesine atılan en değerli düğmelerden biridir. Bu durumda bize gerekli olan en kıymetli konu kuşkusuz deneyimdir. Yani tecrübeli şahısların tavsiyeleri, geleceğimizi aydınlatmak konusunda yol gösterici olabilir.
Üniversiteler, yalnızca nitelikli insan yetiştirmesiyle değil bilimsel tarafı, yüksek derecede eğitim potansiyeli, toplumsal gelişmeye sunduğu katkısıyla da birçok fonksiyona sahip özerk yapılardır. Elbette herkesin gönlünde çok iyi bir kısım yatar lakin kazandığınız programın çok iyi olmasından fazla üniversite hayatının size katacağı pahalara odaklanmak daha gerçek. Bugün meslek basamaklarının en doruğunda yer alanlar, imtihanı birinci binde kazandıkları için değil üniversite yıllarını çok iyi kıymetlendirdikleri, hayallerini ve ülkülerini yüksek tuttukları için başarılı olmuşlardır.
Üniversite, bizlere, bilimsel imkânları, toplumsal, kültürel, sportif altyapısı, vizyonu ve misyonuyla kıymet katar. Bu manada sizleri öğrenci dostu Van’a davet etmek isterim.

Prof. Dr. İsmail Koyuncu (İTÜ Rektörü)
DİPLOMA ARTIK CAZİP DEĞİL
Her geçen gün daha karmaşık ve sofistike hale gelen teknoloji ve dijitalleşme, eğitimi artık muhakkak bir yapıdan yahut yerden alıp herkesin ulaşabileceği bir hale getirdi. Teknolojinin özellikle eğitim konusunda tüm dünyayı eşitlikçi biçimde etkilediğini söyleyebiliriz. Örneğin, artık bir bahisle alakalı uzmanlaşmak için, büyük paralar harcayıp da dersler alma bölümü bitti.
Genç nüfusun iş hayatına atılmanın olmazsa olmazı elbette üniversite eğitimidir. Fakat günümüzde bir üniversite diploması sahibi olmak, hiç kimse için eskisi kadar cazip değil. Zira yaşadığımız çağda dijitalleşme toplumsal medya, görsellik, bilgi edinmek, eğitim üzere kavramlar gençlerin zihninde bütün bunların toplamı olabilecek diğer bir kavramla karşılanıyor: Bunun ismine kısaca “deneyim” diyebiliriz. Eğitim dediğimiz olgu, özelinde ise üniversite eğitimi gitgide bir “deneyim” halini almaya başlıyor. Derslerin işleneceği fizikî yapılardan hocalara, öğrenci kulüplerinin faaliyetlerinden kültürel ortama, mezunların iş bulma oranından marka kıymetine kadar, artık her şey öğrencinin nitelikli bir üniversite tecrübesi edinmesine hizmet ediyor. Üniversite ise, nitelikli akademisyenleri, toplumsal ve kültürel ortamı, bilimsel faaliyetler için sağladığı laboratuvar imkânlarıyla öğrencilerine bu tecrübeleri sunabildiği sürece kendini daha iyi yerlere getirebiliyor.

Hürriyet